Baraka
Mimarlık, zamanın ve yaşamın onun üzerinden okunabildiği bir niteliğe sahip; çünkü örneğin bir bina, uzamda bir hacme sahip olmanın ve yer değiştirmenin, yani hareket ve zamanın, simgesidir. Peki, geleneksel mimarlık ve haritacılık algısına karşı çıkmak olası mı? Constant ve Asger Jorn’un mimarlık üzerinden hareket ederek, sanatsal avangard içerisinde, kültürel eleştiriler geliştirdikleri uygulamalarla, işlevsel mimarinin geleneksel temellerini reddedebildiklerini ve böylece yeni bir okuma geliştirebildiklerine şahit olduk. O halde, bu oyunbazlık diyebileceğimiz farklı önermeler, 21. yy. başında nasıl ele alınabilir?